Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Çerez Politikası'nı kabul etmiş olursunuz.
Onayla
Tarih Kültür
  • Türk Tarihi
  • Avrupa Tarihi
  • Antik Çağ Tarihi
  • İslam Tarihi
  • Diğer
Pazar, Ağu 10, 2025
Tarih KültürTarih Kültür
Font ResizerAa
Ara
  • Türk Tarihi
  • Avrupa Tarihi
  • Antik Çağ Tarihi
  • İslam Tarihi
  • Diğer
Takip Et
Diğer

Türkiye’nin İlk PKK Terör Örgütü Operasyonu: 1984’te Başlayan Mücadele

Tarih ve Kültür
Son Güncelleme 22 Temmuz 2025 08:27
Paylaş
Paylaş

1980’li yıllar, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hem siyasi hem de güvenlik açısından son derece kritik bir dönemi temsil eder. Askerî darbenin ardından gelen siyasal yeniden yapılanma süreci devam ederken, doğu ve güneydoğu Anadolu bölgelerinde devlet otoritesine karşı silahlı bir kalkışma planı sessizce şekillenmekteydi. Bu sürecin baş aktörü ise 1978 yılında Abdullah Öcalan öncülüğünde kurulan PKK (Kürdistan İşçi Partisi) idi. Marksist-Leninist ideolojiye dayanan bu örgüt, etnik ayrılıkçılığı temel alarak Türkiye’nin toprak bütünlüğüne açıkça meydan okumayı hedefliyordu.

İçerik Başlıkları
PKK’nın Kuruluşu ve İlk Yılları15 Ağustos 1984: İlk SaldırıTürkiye’nin İlk Tepkisi: İlk OperasyonlarGüvenlik Paradigmasının Değişimi1987: OHAL ve Yeni DönemSınır Ötesi Operasyonlar ve Yeni HedefUzun Süreli Mücadelenin BaşlangıcıKaynakça

PKK’nın ideolojik hazırlık süreci boyunca silahlı eylemlere yönelmesi kaçınılmaz hale geldi. 1984 yılına gelindiğinde, örgüt ilk defa doğrudan silahlı saldırıya geçti ve Türkiye Cumhuriyeti devleti için yeni bir güvenlik paradigması oluştu: düşük yoğunluklu çatışma dönemi.

PKK’nın Kuruluşu ve İlk Yılları

PKK, 1978 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesinin Fis köyünde yapılan bir toplantıda kuruldu. Kurucuları, özellikle üniversite çevrelerinde faaliyet gösteren radikal sol görüşlü kişilerdi. Örgütün amacı, Türkiye’nin güneydoğusunda bağımsız bir Kürt devleti kurmaktı. Bu hedef, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal yapısına, üniter devlet modeline ve ulusal birliğe karşı bir tehdit oluşturuyordu.

1980 askeri darbesi sonrasında PKK’nın lider kadrosu Suriye, Lübnan ve Irak’ın kuzeyine geçerek burada eğitim kampları kurdu. Bekaa Vadisi’nde bulunan kamplarda militanlar ideolojik ve silahlı eğitimden geçirildi. Türkiye sınırlarına yakın bölgelerde üslenerek, kırsal alanda silahlı eylemler yapabilecek konuma geldiler.

15 Ağustos 1984: İlk Saldırı

PKK’nın Türkiye’deki ilk açık silahlı saldırısı 15 Ağustos 1984 gecesi gerçekleşti. Eylem iki ayrı noktada eş zamanlı olarak düzenlendi:

  • Siirt’in Eruh ilçesinde: Jandarma karakoluna düzenlenen saldırıda bir er şehit oldu, bir asker yaralandı.
  • Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde: İlçe Jandarma Komutanlığı ve askerî lojmanlara yapılan saldırıda bir astsubay şehit düştü, çok sayıda güvenlik görevlisi yaralandı.

Bu saldırılar, PKK’nın kamu otoritesine karşı başlattığı ilk silahlı kalkışma olarak tarihe geçti. Artık mesele münferit değil, örgütlü ve sistematik bir terör tehdidi halini almıştı.

Türkiye’nin İlk Tepkisi: İlk Operasyonlar

Saldırılardan hemen sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet güçleri bölgede ilk operasyonları başlattı. Bu operasyonlar, klasik güvenlik önlemlerinden ziyade, artık bir iç güvenlik harekâtı karakteri taşıyordu.

Operasyonun Özellikleri:

  • Hedef: Saldırıyı düzenleyen PKK militanlarının etkisiz hale getirilmesi
  • Alan: Şemdinli ve Eruh çevresindeki kırsal dağlık bölgeler
  • Birlikler: Yerel jandarma güçleri, karakol kuvvetleri ve komando timleri
  • Yöntem: Arazide tarama, istihbarat alma, temas sağlama ve yakalama

Ancak coğrafi koşullar, sınır hattının karmaşıklığı ve PKK’nın sivil halkı kullanarak gizlenme kabiliyeti, operasyonların başarısını kısıtladı. Bu ilk operasyonlar çoğu zaman sonuçsuz kalsa da, devletin teröre karşı kararlı bir tutum almasının temelini oluşturdu.

Güvenlik Paradigmasının Değişimi

1984 yılındaki bu olaydan sonra devletin terörle mücadele anlayışı da dönüşmeye başladı. Artık bu durum, sadece emniyet güçlerinin değil, doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de sorumluluk alanına girmişti. 1985 yılı itibarıyla PKK saldırılarında artış gözlemlenince, hükümet bölgedeki güvenlik tedbirlerini artırdı ve kapsamlı mücadele politikaları geliştirildi.

1987: OHAL ve Yeni Dönem

1987 yılında, özellikle terör tehdidinin yoğunlaştığı illerde Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi. Bu dönemde;

  • Valilere geniş yetkiler verildi.
  • Köy koruculuğu sistemi devreye sokuldu.
  • Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele birimleri kuruldu (JİTEM).
  • Profesyonel komando birlikleri artırıldı.
  • Sınır ötesi operasyonların temeli atıldı.

Sınır Ötesi Operasyonlar ve Yeni Hedef

PKK’nın Irak’ın kuzeyinde kurduğu kamplar, Türkiye için sürekli bir tehdit oluşturmaya başladı. Bu sebeple 1990’lı yıllardan itibaren sınır ötesi operasyonlar gündeme geldi. Ancak bu operasyonların zemini, 1984’teki ilk eyleme verilen ilk askeri karşılıklarla hazırlandı.

Bu bağlamda, Türkiye’nin ilk PKK operasyonları sadece terörist takibi olarak değil, ilerideki geniş kapsamlı güvenlik doktrininin ön hazırlığı olarak da değerlendirilmelidir.

Uzun Süreli Mücadelenin Başlangıcı

1984 yılında PKK tarafından gerçekleştirilen ilk saldırılar ve sonrasında düzenlenen ilk operasyonlar, Türkiye’nin terörle mücadele tarihinde bir dönüm noktasıdır. Bu operasyonlar;

  • Devletin teröre karşı kararlı duruşunu göstermiştir.
  • Güvenlik politikalarının yeniden şekillenmesine neden olmuştur.
  • Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadeledeki rolünü artırmıştır.
  • OHAL, koruculuk ve sınır ötesi operasyon gibi yapıların temelini oluşturmuştur.

Bugün Türkiye’nin terörle mücadelede elde ettiği deneyimlerin ve stratejik başarıların kökeni, 1984’te atılan bu ilk adımlara dayanmaktadır.


Kaynakça

  • Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Arşivleri
  • Türk Silahlı Kuvvetleri 1984–1990 Faaliyet Raporları
  • PKK’nın Tarihçesi: Mahmut Övür, “Terörle Yüzleşme”
  • Murat Yetkin, “Kürt Dosyası”
  • Prof. Dr. Sedat Laçiner, “PKK ve Terörün Anatomisi”
Bu İçeriği Paylaş
Facebook LinkedIn Email Copy Link Print

Bizi Takip Et

FacebookLike
InstagramFollow
YoutubeSubscribe
TiktokFollow

Bunları Kaçırma

Emevîler’den Abbâsîler’e Geçiş: İslam Dünyasında Bir İktidar Değişimi

Tarih ve Kültür
9 Dakika Okuma Süresi

Dünya Tarihinde Kadınların Başlattığı Büyük Ayaklanmalar

Tarih ve Kültür
20 Dakika Okuma Süresi

İslam Felsefesinin Kurucuları: Farabi, İbn Sina ve Gazali

Tarih ve Kültür
9 Dakika Okuma Süresi

Bizans’ta Çılgın Vergiler: Tuvaletlerden Bile Vergi Alınır mı?

Tarih ve Kültür
9 Dakika Okuma Süresi

İlginizi Çekebilir

Antik Çağ TarihiDiğer

İstanbul’un İlk Savunucuları: Theodosius Surları ve Moğollara Direniş

8 Dakika Okuma Süresi
Diğer

Dünya Tarihindeki En Garip ve Sıradışı Barış Antlaşmaları

20 Dakika Okuma Süresi
Diğer

Korsanların Altın Çağı: Gerçek Karayip Korsanlarının Hikayesi

6 Dakika Okuma Süresi

Tarihi Bilginin Işığında Kültürel Yolculuk: tarihkultur.com

Geçmişin izleriyle bugünü anlamak ve geleceğe daha sağlam bir köprü kurmak için yola çıktık. tarihkultur.com, insanlığın ortak hafızasında yer edinmiş tarihî olayları, kadim uygarlıkları, kültürel mirasları ve zamanın ötesinden gelen değerleri dijital dünyaya taşıyan bir bilgi platformudur. Amacımız; tarih meraklılarının, öğrencilerin, akademisyenlerin ve kültürle iç içe bir yaşamı benimseyen herkesin ilgisini çekecek nitelikte, özgün ve güvenilir içerikler sunmaktır.

  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Türk Tarihi
  • İslam Tarihi
  • Avrupa Tarihi
  • Antik Çağ
  • Diğer
  • Çerez Politikası
  • Veri Gizliliği Politikası
  • İletişim
Copyright © 2025 | Tüm Hakları Saklıdır – TarihKultur.com
Tarih Kültür
Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?